Teknoloji , Sigortacıların Yüzleşmek Zorunda Kaldığı En Büyük Risk.
Yukarıdaki cümleyi ben değil tüm dünyadaki sigortacıların kendileri söylemiş.

Geçtiğimiz günlerde sigortacıların karşılaştığı risklerle ilgili bir rapor olan Insurance Banana Skins : 2019 raporu yayınlandı. CSFI tarafından (www.csfi.org) her iki yılda bir yayınlanan bu raporda ülkemizin de dahil olduğu 53 ülkeden sigortacılar ile anketler yapılmış. Elementer, hayat ve reasürans şirketlerinin katıldığı bu ankette hemen her kıtadan cevaplar toplanmış ve gördükleri risklerin sıralanması istenmiş. Her bir risk kategorisi , 1 = Az Riskli – 5= Çok riskli , olacak şekilde skorlanmış.
Bu güzel raporun detaylarına yukarda belirttiğim CSFI web sitesinden ya da PWC web sitesinden ulaşabilirsiniz. Türkçe için güzel bir özetlemeyi de Sigortacı Gazetesi yapmış.
Raporda ilk kez bu yıl en büyük risk olarak Teknoloji belirtilmiş. Önceki yıllarda Regülasyonlar, Yatırım Performansı , Değişim Yönetimi gibi konular öne çıkarken bu yılki araştırmada Teknoloji sigorta sektörünün karşı karşıya olduğu en büyük risk olarak tanımlanmış. Aşağıda yıllar bazlı tanımlanan en riskli konuları görebilirsiniz.

Raporun detaylarına baktığımızda riskler bölge bölge değişiyor. Örneğin Asya – Pasifik bölgesinde iklim değişimi riski daha yüksek skorlanırken , Avrupa bölgesinde regülasyon riski daha yüksek skorlanmış. Ancak Teknoloji riski istisnasız tüm bölgelerde en yüksek skorlanan risk faktörü olmuş. Bu da sigortacıların teknolojik değişimi , tüm dünyada, kemiklerine kadar hissetmeye başladığını gösteriyor.

Aynı zamanda raporda yüksek skorlanan bir çok risk teknoloji ile ilişkili. İlk sıradaki Teknoloji riskini hemen ikinci sırada siber riskler izliyor. Üçüncü sıradaki değişim yönetimi ve sekizinci sıradaki Yetenek Yönetimi de Teknoloji ile ilişkilendirilebilir. Yandaki listede risk sıralamasını görebilirsiniz.
Bu rapordan çıkan ödevler neler?
Sigortacılar için , teknolojik değişim riskinin artık herkes farkında gibi görünüyor. Dünyanın her yerinde sigortacılar kendilerini bu teknolojik değişime hazırlamaya çalışıyorlar. Yapılması gereken bu değişim ile ilgili ivmeyi arttırmak olmalı. Dijital dönüşüm danışmanlıkları , insurtech start-up’lar ile ilişkiler geliştirmek , yeni fikirleri ve uygulamaları ortaya çıkartacak toplantılar, hackathonlar yapmak , beğenilen fikirleri yatırım ile cesaretlendirmek, kurum içi girişimcilik uygulamaları sigortacıların ev ödevleri olarak önümüzde duruyor.
Sigorta Aracıları için, teknolojik değişim artık müşterinin hayatında. Dolayısı ile müşteriye ilk dokunuş olan sigorta satışı sürecinin dijitalleşmesi gerekiyor. Acente ve brokerlar müşteri deneyimi kavramı üzerinde düşünmeli ve süreçlerini teknoloji ile nasıl müşteri dostu hale getireceklerini planlamalılar. Rekabette bu konuda ilk hareket edenlerin ciddi bir pazar payı kapacağı açıkça görünüyor.
Teknoloji sağlayıcılar için , sigortacılık henüz bakir bir alan ve bir çok fırsat keşfedilmeyi bekliyor. Sigortacılık yapısı gereği zor bir endüstri ve uygulama geliştirmek , pazara sürmek uzun zaman ve yatırım gerekiyor. Teknoloji şirketleri sigortacılık üzerine daha çok yatırım yapmalı ve sektörü dijitalleştirecek uygulamalar ortaya koymalı.
Önümüzdeki dönemde tüm bu aktörleri bir araya getirmeyi ve sektöre fayda sağlamayı hedefleyen InsurtechHub gibi platformların önemi daha da artacak gibi görünüyor. Bu ve benzeri yapıların desteklenmesi ve aktifleştirilmesi yine tüm aktörlere düşen önemli bir görev. InsurtechHub hakkında detaylı bilgi için www.insurtech.org sitesini ziyaret edebilirsiniz.