Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirme Yönetmeliği Uygulanabiliyor mu?
Kısaca Bilgilendirme Yönetmeliği dediğimiz Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirme Yönetmeliği‘ni ne kadar biliyor ve uyguluyoruz?
Geçen hafta yakın çalıştığımız bir sigorta şirketi Bilgilendirme Yönetmeliği ile ilgili öneriler çalışması sunmamızı istedi.
Bu sebeple yönetmelik ve genelgeleri, sevdiğimiz bir hukukçu arkadaşımız ile yeniden inceleyerek sektörde tanıştığımız şirketler arasında bu konuda kısa bir araştırma yaptık. Sigorta sektörü 2007 yılında yayınlanan ve 2008 yılında yürürlüğe giren Bilgilendirme Yönetmeliğine hala tam uyum sağlayamamış gibi görünüyor.
Bilgilendirme yönetmeliği kısaca müşteriye sigorta sözleşmesi yapılmadan önce poliçe alacağı sigortacı, ürün, alınabilecek teminatlar, hasar durumunda yapılması gerekenler, ödeme prosedürü, şikayet durumunda yapılacaklar ile ilgili yol göstermeyi amaçlıyor. Böylece müşterilerde oluşabilecek mağduriyetin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Bilgilendirme formu uygulamaya alınınca şirketler bu formları üretecek şekilde bilgi işlem sistemlerine tanımlar yaptırdılar.
Bu süreçte her şirket bilgilendirme ile ilgili karşılaştığı sorunları kendince çözüm yoluna gitmiş durumda.
- Bazı şirketler acentelerini bilgilendirme ile ilgili sorumlu tutmaya çalışmış ve bu konuda baskı yapıyor, (yönetmelikte açıkça acenteye de sorumluluk veriliyor) ,
- Bazı şirketler bilgilendirme formunu teklif ile birlikte basılması için sistemde tanımlamış, bu formun basılmaması ve müşteriye teslim edilmemesi aracının sorunudur diyor,
- Bazı şirketler ise teklif anında, teklif basımı yanında bilgilendirme formunu müşterinin email adresine göndererek bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmeye çalışıyor
Üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen bu konuda hala sorunlar yaşanmasının belirli sebepleri var:
- Sigorta Şirketleri Bilgilendirme Yönetmeliğini sahiplenmemiş durumda. Tüm şirketler yasal zorunluluğu tamamlamak için asgari tanımlanan şartlarda bir bilgilendirme formu üretip müşterisine ulaştırmaya çalışıyor.
- Acenteler bilgilendirme formlarını bir külfet ve maliyet olarak görüyorlar. Bu yüzden bilgilendirme formlarını basıp müşteriye iletmek yasal bir zorunluluk, bir maliyet ve operasyon kaynağı olmaktan ileriye gidemiyor.
- Sigorta şirketleri teknolojik iletişim kanallarını (email, SMS, IVR , etc..) iyi kullanamıyorlar. Bu yüzden bilgilendirme süreci ile ilgili bir otomasyon geliştirmek zor oluyor.
- Acenteler müşterilerinin iletişim bilgilerini sigorta şirketlerinin sistemine doğru girmiyorlar. Bu sebeple şirket kendi başına müşterisine bilgilendirme yapmakta zorlanıyor.
- Müşteri bilgilendirme formlarından habersiz olduğu için bu hakkının peşine düşmüyor ve bilgilendirme formunu şirketten ya da aracıdan istemiyor.
Bir sonraki yazıda neler yapılabilir ‘ den bahsedeceğiz..